Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, “Her Şey Dahilin yerden vurulacak bir sistem olmadığını belirterek, ''Her Şey Dahil sistemi artık bir gerçek'' dedi.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) ve Falez Sektörel Mükemmeliyet Merkezi iş birliğiyle düzenlenen “Turizmde Eğitim ve Sektör Buluşması” kapsamında gerçekleştirilen panelde turizm sektörüne ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Her Şey Dahil Sistemi” hakkında yöneltilen soruya yanıt veren Kavaloğlu, bu modelin yalnızca eleştirilerle değerlendirilemeyeceğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Antalya, nüfusunun 10 katı misafir ağırlayan bir şehir. Bu büyük kitlenin temelinde deniz, kum ve güneş üzerine kurulu kitlesel turizm var. ‘Her şey dahil sistemi’ öyle yerden yere vurulacak bir sistem değil. Bugün hizmet kalitesi otellerde o kadar arttı ki, artık A la carte sistemini dahi her şey dahilin içine katıyoruz.”
Sistemin avantajlarının yanı sıra dezavantajlarının da olduğunu belirten Kavaloğlu, turizmin 54 sektörü doğrudan desteklediğini hatırlatarak, “Milyonlarca misafiri ağırlarken bu modelin avantajlarını göz ardı edemeyiz. Elbette eleştirilecek yönleri var ama artık bu bir gerçek. Bunu doğru şekilde yönetmeliyiz” dedi.
“Şehirde de Beş Yıldızlı Hizmet Sunulmalı”
Antalya’daki turizm çeşitliliğine dikkat çeken Kavaloğlu, oteller dışında konaklayan ciddi bir turist kitlesi olduğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“Antalya’ya gelenlerin %10-12’si oteller dışında, kiraladıkları ya da satın aldıkları evlerde kalıyor. En çok ziyaret edilen yer Kaleiçi çıktı. Demek ki cazibe merkezleri yaratıldığında turist dışarıya çıkmaya hazır. Burada önemli olan, otellerdeki beş yıldızlı hizmet kalitesinin şehirde de sunulabilmesi. Restorana giren, mağazada alışveriş yapan turist aynı kaliteyi bulmalı. Aksi halde sistemin çevresini besleyemiyoruz.”
Kavaloğlu, turizmde sürdürülebilir başarı için yalnızca “her şey dahil” modelini tartışmanın yeterli olmadığını, şehirlerin cazibe merkezleriyle güçlendirilmesi ve hizmet kalitesinin bütüncül şekilde yükseltilmesi gerektiğini ifade etti.