Profesyonel Otel Yöneticileri Derneğinin Mayıs ayı geleneksel toplatışında konuşan Hakan Saatçioğlu, turizm sektöründe yaşanan personel sorunu konusunda devrim değil evrim gerçekleştirmeleri gerektiğini söyledi.
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Mayıs ayı geleneksel toplantısını Antalya-Belek’te yer alan Calista Luxury Resort’te gerçekleştirdi. Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu’nun da katıldığı toplantıda Mehmet Bahar, sektördeki istihdam konusundaki çalışmaları paylaşırken Akra Hotels İnsan kıymetleri Direktörü Hakan Yavuz, otellerindeki insan kıymetleri uygulamaları hakkında bilgileri paylaştı.
Tourism Today’de yer alan habere göre, toplantının açılış konuşmasını POYD Başkanı Hakan Saatçioğlu yaptı. İlk olarak güncel turizm verilerini paylaşan Başkan Saatçioğlu, “Nisan sonu itibari ile Antalya’ya gelen turist sayımız 2 milyonu aştı. Bir önceki yıla göre, ilk 4 ayda yüzde 14’lük artış kaydettik. 1. sırada Almanlar (540.000), Antalya’ya giriş yaptı. Gecen yıla göre yüzde 20 artış kaydettiler. 2. sırada Rusya var. Geçen yıla göre yüzde 6 gerileme ile 366 bin Rus misafir ağırladık. 3. sırada ise İngiliz turistler yer alıyor. Yüzde 30 artışla 266.000 İngiliz turist ağırladık. 4. sırada Polonyalılar var. Yüzde 30 artışla 102 bin Polonyalı turist ağırladık. Geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 14 daha fazla turistin gelmiş olması sevindirici. Ama aynı oranda otellerimize yansımadığını düşünüyorum” dedi.
“30-40 yıl önce de, turizm sektöründe buna benzer sorunlar vardı”
Başkan Saatçioğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugünkü konumuz, turizm sektöründeki personel sorunu olacak. Hepimiz, turizm sektörümüzdeki, nitelikli personel yetersizliğinden şikayet ediyoruz. Belirgin hale gelen bu sorunun çözümünü, sadece Devletten, Milli Eğitim’den veya bizim gibi sektör temsilcilerinden beklememizin, doğru olmadığını düşünüyorum. Tabi ki, STK’ların personel istihdamı konusunda makro bazda yapması gerekenler var. Ama esas problemin yüzde 80 mikro bazda, otellerde ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Otelinizde arzu edinilen maaş konusunu çözebiliyorsanız, personelinize 12 ay istihdam garantisi sağlayabiliyorsanız ve barınma sorunlarını çözebiliyorsanız işin büyük bir kısmını halletmiş oluyorsunuz. Ama sanmayın ki, gelecek yıllarda bu tek başına yeterli olacaktır. Bundan, 30 – 40 yıl önce de, turizm sektöründe buna benzer sorunlar vardı.
O dönemde, büyük gayretler göstererek, kendi personelimizi, kendimiz yetiştirdik. O günlerin duayenleri, büyük çabalar göstererek ve çok çalışarak kendi elemanlarını yetiştirdiler ve sektöre kazandırdılar. O yılların da farklı zorlukları ve çalışma şartları vardı. Şimdiki çalışma şartlarımız o günlere nazaran nispeten çok çok daha iyi olmasına rağmen, istediğimiz nitelikli elemanları maalesef bulmakta zorlanıyoruz. Peki, ne değişti? O günlerde günü kurtarmak için çok çalışmak gerekiyordu. Çok çalışarak saygınlık elde ediyorduk. Şimdi gençlerimiz, sadece çok çalışanlara değil, aynı zamanda bu meslek ile ilgili sağlam duruş ve bilgiye sahip olanlara saygı duyuyorlar.
“Artık neden, niçin, diye sorgulayan bir nesil ile karşı karşıyayız”
Artık neden, niçin, diye sorgulayan bir nesil ile karşı karşıyayız. 30-40 yıl önce sektörün duayenleri, gereken özveriyi gösterip, sektörde devrim gerçekleştirdiler. Şimdi bize düşense, devrim değil evrim zamanını gerçekleştirmektir. Sektöre yeni atılanları ve çalışanlarımızı aşağıdan yukarıya evrim niteliğinde özendirmek, merak uyandırmak ve onlara rol model olmak otel sahipleri ve genel müdürlerimizin asıl görevlerinden biri olmalıdır. Bunun için otellerin artık güçlü eğitim departmanlarına ihtiyacı var. Oteldeki eğitimleri koordine edecek ve eğitimlerin verilmesinden emin olacağımız birim sağlam eğitim departmanları olması çok önemli. Büyük zincir otellerimiz bunun farkına vardı ve sağlam eğitim ve geliştirme departmanları kurdular. Sadece 5 yıldızlı oteller değil, 3 ve 4 yıldızlı otellerimizin de, eğitim departmanları kurmalı veya dışarıdan outsource olarak bu hizmeti almaları gerekiyor.
Mesleki turizm okulların, otellere stajyerleri gönderirken, ön koşul olarak otellerin eğitim departmanlarının bulunmasını şart koşmalılar. Eğitim departmanları genel müdüre bağlı olmalı ve genel müdürlerimizin öncülüklerin arasında eğitim olmalı. Tüm ara yöneticilerimiz ve departman müdürlerimizin, eğitime harcadığımız zamanı, İş yoğunluğumuz ne kadar da yoğun olursa da olsun, eğitimden vazgeçmemeleri gerekiyor. Bu sezon otellerimizde yaklaşık 15.000 stajyer görev alacaktır. Otellerimize gelen stajyerlerimizin yüzde 40’ı isteyerek turizmi seçiyor. Maalesef diğer yüzde 60’ı puanı anca turizme yettiği için turizmi seçtiğini dile getirmekteler.
“Otellerimizde uygulamalı eğitime ağırlık vermeliyiz”
Otellerimizde, uygulamalı eğitime ağırlık verip, stajyerlerimize doğru rol model olmalıyız. Onlara, ileride mesleğimizin açacağı kapıları anlatabilirsek, eminim ki yüzde 60 mecburiyetten başlayan stajyerlerimizin bir kısmını mesleğimize ilgisini çekmiş oluruz. Günlük yapılan rutin işlerinden ziyade, yapılan işlerin derinlemesine kendilerine anlatmalıyız. Hatta haftalık departman toplantılarına, satış toplantılarına, cost toplantılarına, staj süreleri içerisinde birkaç kez izleme fırsatı vermemiz gerekiyor. Mesleğimizde kısa zamanda nerelere gelebileceklerini hayal etmeli açısından çok önemlidir. Günlük yaptığımız işlerin sebep – sonuç ilişkilerini doğru anlatıp vurgulamamız gerekiyor.
Her işte olduğu gibi, mesleğimiz de yaptığımız işe bir anlam katmalıyız. Böylece mesleğimize, saygınlık kazandırmış oluruz. Mesleğimizdeki bilgi çok değerli olup, turizme de saygınlığı beraberinde getirir. Örneğin, servis edilen bir kahvenin yapılışını, özelliklerini, dünyadaki çeşitlerinden ve servis esnasında dikkat edilmesi gereken konuları aktarmamız gerekiyor. Çalışanlarımızda ve stajyerlerimizde merak uyandıracaktır ve işimize ve o servis edilen kahvenin değeri artacaktır.
2028’de bu ülkeye 80 milyon turist geleceğinden bahsediyorsak, gençlerimize, bizlerin 20 yılda başardığını, çok daha hızlı başarıp, iyi mevkilere geleceklerini, anlatmamız ve inandırmamız gerekiyor. İş yoğunluklarımızı bahane ederek, günlük mazeretlerden vazgeçmeliyiz. Günlük mazeretler bu günümüzü kolaylaştıracaktır, ama yarınlarımızı daha da zorlaştıracaktır. Bunu tabi ki sadece biz üst düzey çalışanlar olarak tek başımıza yapmayacağız. Kendini geliştiren mesleğini severek yapan ve aynı zamanda eleman yetiştirme konusunda eğitime önem veren tüm kademelerde çalışan personellerimizi mutlaka ödüllendirmemiz gerekiyor”
Daha sonra Doç. Dr. Mehmet Bahar istihdam konusundaki çalışmalarını paylaştı. Ardından Akra Hotels, İnsan kıymetleri Direktörü Hakan Yavuz, Akra otellerindeki insan kıymetleri uygulamaları hakkında bilgileri paylaştı.
Konuşmalar sonrasında POYD’a yeni katılan üyelere üyelik belgeleri ve rozetleri verildi. Buna göre Halil Tan Kiraz, Uğur Yıldırım, Metin Sportmen ve Mehmet Ata Altundağ POYD'un yeni üyeleri oldu.
Toplantıda son olarak POYD, Protel firmasının sahibi Metin Arghan ile sponsorluk sözleşmesi imzalandı.